Vasiyetnâme

 

VASİYETNÂME


Bir kabir yalnızlığı çekiyorum, hayır rahmindeki gibi değil anne, öyle bir yalnızlık değil...

Devasa bir gömütlükteyim, gökyüzü üzerime geliyor. bulutlar etrafımı sarıyor. hayır beyaz değil bunlar anne, yağmur bulutları olmalı. Ölümüme ağlıyor olmalılar. 

Beton yığınlarında yüzler görüyorum, dudak büküyorlar, beni çağırır gibiler.

Bir otobüs geçiyor yanımdan; egzoz dumanı çepeçevre sarıyor beni anne, boğuluyorum.

Bütün gözler sanki beni izliyor, bütün dudaklar beni söylüyor anne; bu dünyadan olmadığımı kanıtlar nitelikteler.


Dün ölmüştüm anne, bugünkü vefatımı da gerçekleştirdim. 

Yarın tekrar ölmek üzere gözlerimi kapatacağım. 


O büyük gün gelecek anne, gözlerimi bir daha asla açamayacağım. 

Yıkayacaklar beni son bir defa. Ne olur sen orada olma anne.


Gömecekler tabi, Fevzipaşa mezarlığında güzel bir çam altına defnedin beni...

Garbi yeliyle rakı kokuları gelsin burnuma, 

Uzaklarda birilerini kavuşturacak trenlerin inlemesini duyayım,

Çiğdemler açsın üzerimde, kedilere yuva olayım, köpeklerle fısıldaşayım anne.

Başucumda kızıl bayrak, naaşımda bir kravat...


Üşüyorum anne...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder